Türk toplumunda dünden bugüne suçlar ve suçlular hiçbir zaman cezasız kalmamıştır ve Türk Hukuk Sistemi sayesinde toplum daha iyi korunabilmiştir. İnsanlar yaptıkları hataların cezasız kalmayacağını bildikleri için, mahkemelerde verilen cezalar bir nevi olumsuz davranışları kısıtlayıcı rol üstlenmişlerdir. Türk Ceza Kanununda yer alan hükümler doğrultusunda, insanlar olumsuz davranışlarını yapmadan önce bir kez daha düşünmeye sevk edilmişlerdir. Böylelikle toplum daha rahat bir nefes alma şansı yakalamıştır. Eski zamanlardan bu yana Türk toplumunda mahkemelerde görülen davalar sayesinde, insanlar kanunen haklarını arama şansı bulmuşlardır. Günümüzde ise Türk Ceza Kanunu maddeleri daha da ayrıntılandırılmış ve insanlar haklarını daha iyi savunabilme şansı yakalamışlardır.
Türk hukukunda mahkemelerde insanların haklarını daha iyi arayabilmeleri için avukatlar müvekkillerine destek olmakta ve kanunen haklarını daha iyi arayabilmelerine yardımcı olmaktadırlar. Türk mahkemesi ise iki farklı açıdan ele alınmaktadır. Ana kategori olarak ceza mahkemeleri ve hukuk mahkemeleri bulunmaktadır. Daha ağır davalara bakan ve ceza avukatının desteğini gerektiren mahkemeler ise genelde ceza mahkemeleri olmuştur. Toplumda birisine veya bir topluluğa karşı işlenen suçlar doğrultusunda, ceza-i yaptırımlar söz konusudur. Ceza Avukatı da bu tür durumlarda ceza alacak kişinin ya da ceza alacak kişiden şikayetçi olan bireyin savunmasını yapmakla görevlidir. Ceza mahkemelerinde 5271 sayılı kanunlarda, ceza mahkemelerinin nasıl yapılacağı ayrıntılı bir şekilde anlatılsa da, hukukla yakından ilişkisi olmayan kimseler, haklarını daha iyi arayabilmek adına ceza avukatı na danışmalıdırlar. Hukuk mahkemeleri kendi arasında beş ayrı bölüme ayrıldığı gibi, ceza mahkemeleri de kendi arasında dört ayrı grupta incelenmektedir. Ceza mahkemelerinde birinci mahkeme türü, Sulh Ceza Mahkemeleridir. Belki de toplum içerisinde en yaygın olarak yargılanan suçlular bu mahkemede işlem görmektedir. Çünkü Sulh Ceza Mahkemeleri, küçük suçlarla ilgilenmektedir. Ceza avukatının iyi bir savunma yapması durumunda, hafifletilmiş cezalarla ya da hapis cezasının para cezasına çevrilmesiyle atlatılan bir suçların mahkemesi olarak da nitelendirmek mümkündür. İkinci ceza mahkemesi ise Asliye Ceza Mahkemeleri olarak geçmektedir. Bu mahkemelerde, yapılan sahtecilik işlerine bakılmaktadır. Hakaret – rencide edici sözlerin söylenmesi durumunda şikayette bulunulması gereken mahkeme türü de Asliye Ceza Mahkemeleridir. Ceza avukatının mutlaka bulunması gereken mahkeme türü ise; Ağır Ceza Mahkemeleridir. Verilen cezalar ağır olduğu gibi, işlenen suçlar da ağır suçlar kapsamına girmektedir. Bu mahkemelerde namusa, cana, mala, devletin güvenliğine, devletin malına vs. yönelik suç işleyenler yargılanmaktadır. Gerçekleşen suçların gerçek kanıtlar aracılığı ile doğrulanması durumunda, yargılanan kişinin alacağı ceza çok da hafif olmamaktadır. Ceza avukatının yaptığı savunmalar doğrultusunda, ceza en aza indirilmeye çalışılmaktadır.
Ceza mahkemelerinde, ceza avukatıgörevlendirilmesi yapılmaktadır. İşlenilen suçun boyutuna göre, avukatın işi zorlaşmakta ya da kolaylaşmaktadır. Ancak durum ne olursa olsun, ceza avukatının gerçekten profesyonelleşmiş olması ve işini mükemmeliyetçi bir tavırla yapıyor olması çok önemlidir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder